T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
KÜTAHYA / MERKEZ - Halime Erkan Ortaokulu

Dede Korkut Hikayeleri Yazma!

11-01-2024

 

12-01-202412-01-202412-01-2024

 

 

 

 

 

 

 

 

 

(Seçilen Hikayemiz)

 

OĞUZ İLE KARATAY

        Oğuz, Karatay’ı gördüğü günden beri her gün ormana gidiyor, saatlerce bu atı bulmaya çalışıyordu. Karatay da Oğuz’u bekliyor, uzaktan onu izliyor ama Oğuz, Karatay’ın yanına gitmeye ne zaman yeltense kaçıyordu. Oğuz’un obadaki hiçbir atı gözü görmüyordu. Sanki Karatay onun atı olsa tüm dünyanın hükümdarı kendisi olacaktı.

        Günlerden bir gün Oğuz yine ormana, Karatay’ı bulmak için giderken meydanda Oba beyinin oğlu Uraz ile karşılaşırlar. Birbirleriyle kavgalı olan iki genç birbirlerini o an için pek de umursamazlar. Uraz, Oğuz’un her gün nereye gittiğini merak eder, içine bir kurt düşer. Sezgileri Oğuz’un bir şeyler çevirdiği yönündedir. Ertesi gün aynı yerde karşılaşırlar. Uraz, Oğuz’u takip edip ne işler çevirdiğini öğrenmek ister. Oğuz, ormanın derinliklerine doğru ilerler ve sonunda Karatay’ı bulur. Uraz Karatay’ı ilk defa görmüştür. O da Oğuz gibi Karatay’ın kendi atı olması halinde tüm dünyanın hükümdarının kendisi olacağına inanmıştı. Ne yapıp etmeli Oğuz’dan önce bu atı avlayıp kendi atı yapmalıydı.

        O sırada Oğuz, Karatay’a doğru yaklaştı. Karatay’da o gün farklı bir hal vardı. Oğuz Karatay’a yaklaşıyor ama Karatay kaçmıyordu. Oğuz yaklaştı, yaklaştı… Karatay kaçmadı. Oğuz’un yaklaşmasına izin verdi. Oğuz Karatay’a yularını bağladı. Aylardır peşinde koştuğu Karatay artık Oğuz’undu.

        Uraz olan biteni öfkeyle izledi. Hemen Oğuz’un karşısına dikilip atı kendisine vermesini istedi. Fakat Oğuz böyle düşünmüyordu. Onu ilk kendisi görmüş, kendisi avlamıştı.

        Yiğitler bu at için kavga ederken bir adam çıkagelir, “Bırakın kavga etmeyi, yarışın, hünerlerinizi gösterin, biz de ona göre atı kimin hak ettiğine karar verelim.” der. Oba meydanında yapılan yarışı Oğuz kazanır. Oğuz yarışı kazandığı için sevinirken Uraz oldukça öfkelidir. Herkes Oğuz için sevinirken Uraz atı alıp kaçar. Oğuz ve oba halkı Uraz’la atı arar fakat bulamazlar. Oğuz öfkeyle oba beyinin otağına gider. Aynı zamanda Uraz’ın da babası olan oba beyine durumu anlatır. Uraz’ın babası oğlunun yaptığı davranışı ileride bey olacak kişinin erdemine yakıştıramaz. Ama oğlunun kibrine yenildiği için böyle bir davranış yaptığına inanır. Yine de oğlu Uraz’a kıyamaz. Bey, Alplerini etrafa salar ve Uraz’ı arar. Birkaç zaman sonra Alpler Uraz’ı ve Karatay’ı bulup obaya getirirler.

        Oba beyi hem Karatay’ı avlayanın hem de yarışı kazananın Oğuz olduğunu bildiği halde oğlu Uraz’a kıyamadığı için bu iki oğlanı bir sınava tutmaya karar verir. Oba beyi onlara kendisi için bir heykel yapmalarını ister.

        Uraz babasının yıllar önce Çin Sarayında gördüğü Çin Krallarının heykellerini babasından dinleyerek büyüdüğü için babasının heykelini yapmaya karar verir ve hemen işe başlar. Oğuz ne heykeli yapacağına henüz karar verememiştir. Ne yapacağını düşünürken at bakıcılarının atı beslediklerini görür ve bir anda ilham gelir. O da atın heykelini yapacaktır.

        Her ikisi de heykellerini tamamlar ve belirlenen günde toy meclisinin huzuruna çıkarlar. Kazanan beyin heykelini yapan Uraz olur. Oğuz anlar ki hükümdar da Uraz da birçok erdemi unutmuşlardır. Artık bu obada yaşayamayacağını anlamıştır. Ailesini ve kendisine inanan bir avuç alp ile beraber obadan ayrılıp düşman sınırına doğru göç ederler.

        Oğuz, burada düşman ile mücadele eder. Kahramanlığı, doğruluğu, adaleti dilden dile yayılır. Böylesi erdemli beylerinin olmasını isteyenler birer birer Oğuz’a katılır. Oğuz’un obası o kadar büyümüştür ki düşman ondan çekinir olmuştur. Oğuz hayaller kurmakta artık oba beyliği ona yetmemektedir. Öncelikle çevredeki obaları kendi hâkimiyeti altına almalı ve Büyük Oğuz Devleti’ni kurmalıydı. Civar oba beylerine elçiler gönderir. Kendini Kağan olarak tanımalarını ister. Tüm oba beyleri Oğuz’un gücünden çekindikleri için bunu kabul ederler. Fakat bir oba beyi bunu kabul etmez. O da Oğuz’un eski obasının yeni beyi Uraz Han’dır. Oğuz Kağan birliği bozan bu eski düşmanın üzerine savaşa çıkar. Uraz Han da ordusunu hazırlar. İki ordu savaş meydanında karşılaşır. Oğuz Kağan, Uraz Han’ın kibri yüzünden alplerin kanının dökülmesini istemez. Uraz Han ile teke tek vuruşmayı teklif eder. Uraz Han biraz çekinse de bunu kabul eder. Oğuz Kağan ile Uraz Han meydanda karşılaşır. Uraz Han, Karatay’ının üstünde kibirli bir şekilde durmaktadır. Karatay, Oğuz Kağan’ı görür görmez tanır ve heyecanla iki ayağının üzerine şaha kalkar. Bu ani hareket sonucu Uraz Han düşer. Bunu fırsat bilen Oğuz Kağan hemen Uraz Han’ı tutsak eder. Hem Oğuz Kağan’ın hem de Uraz Han’ın ordusundaki alpler sevinç çığlıkları atarlar. Artık tüm obalar tek bir hükümdarın altında toplanmış, bir devlet olmuşlardır. Karatay ile Oğuz Kağan kavuşmuşlardır. Ülkenin dört bir yanında günlerce şölenler yapılır.

        Oğuz Kağan’ın altı oğlu, altı oğlundan yirmi dört torunu olmuştur. Oğuz Kağan’ın torunları olan Attila, Alparslan, Kılıçarslan, Ertuğrul, Osman, Fatihler; Karatay’dan doğan Şubar, Akkula, Burşun, Kilin, Ciren, Aşkar, Aktolgalı, Kırat, Sakaryalar ile nice yerler fethetmiştir. Çağlar açıp çağlar kapatmışlar, dünyaya adaleti yaymışlardır…

Beyzanur ELMAS

7/A

 

Hikayemizi İndirmek İçin TIKLAYINIZ!

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 11.01.2024 - Güncelleme: 18.01.2024 17:45 - Görüntülenme: 34
  Beğen | 0  kişi beğendi